Kendimizi merak ediyor muyuz?
- Beyza IŞIK
- 23 Oca 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 10 Oca

Sinir sistemi bilgisi ilhamıyla, Polivagal Teori!
Özellikle bir kısır döngü gibi tekrarlayıp, iyi sonuçlar vermeyen davranış örüntülerimizi anlamak isteyenler burdaysa, hazırız! Bu yazıda, 1993 yılında Stephen Porges tarafından ortaya atılan Polivagal Teori ile, nörofizyolojik bir bakış açısı sunarak, kendimizi ve davranışlarımızı anlayabilir miyiz sorusuna bilimsel bir bakış açısı sunuyor olacağım.
Otonom sinir sistemimiz (vücutta bilinçsiz şekilde gerçekleşen süreçleri kontrol eden sistem) 1993'e kadar otonom sinir sistemimizini sadece sempatik ve parasempatik olarak ikiye ayrıldığı bilinirdi.
Porges, Polivagal Teori ile, aslında tam olarak 3. sistem olmasa da, parasempatik sistemin, sempatikle çalışan 2 kolu olduğunu savunur. Bu teoriye göre, Ventral Vagus, Sempatik Sinir Sistemi, Dorsal Vagus olarak 3 ayrı hayatta kalma mekanizmamız vardır. Yani, bu aşamaların hayatta kalmaya yönelik tepkileri nasıl tetiklediğini açıklar. Her bir yol, farklı durumları ve tepkileri temsil eder.
Ventral vagal, güven dolu, bağ kurabilmiş ve sosyal olma durumlarını temsil eder. Sempatik sinir sistemi, tehlike anlarında harekete geçmemizi sağlar. Dorsal vagal yol ise, en eski hayatta kalma mekanizmasıdır. Gerektiğinde çöküş ve donma durumlarına yönlendirir bizi.
Biraz daha detaylandırırsak, Ventral vagus, güvenli, bağlı ve sakin hissettiğimiz durumlarda olduğumuz haldir. Bu halde, şu anda, oyunsu, bağ kurabilir oluruz. Sempatik sinir sistemi, kaç ya da savaş modunda devreye girer, kalp atışlarımız hızlanır ve vücut harekete geçer. Dorsal vagus ise, hayatta kalmada diğer yolların başarısız olduğu durumda devreye giriyor, bizi donma tepkisi verdiriyor. Her şeyi durdurmak gibi anlayabiliriz acı çekmemesi için.
''Peki günlük hayatta Polivagal bakış açısını kullanabilir miyim?''
Bu teori, günlük yaşamımızdaki deneyimlerimize farkındalıkla bakabilirsek, ne zaman, hangi otonom yolun aktif olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir.
Sinir sistemimiz çabuk disregüle olabilir ama aynı zamanda regülasyona da hızlıca cevap verir.
Sinir sistemini düzenlemek için kaynaklara ihtiyacımız var. Bu kaynaklar, bizi dorsal vagal ve sempatik durumlardan çıkaran, ventral vagal tona kolay geçmemizi ve belki orda daha uzun kalıp o alandan daha fazla beslenmemizi sağlayan bireysel eylemlerimizdir.
''Nasıl kaynaklarım olmalı ya da var olan kaynakları nasıl çoğaltabilirim? ''
Mindfulness ve Şefkat pratiklerini uygulamak ve bunları günlük hayatta kullanmak, farkındalıkla yapılan yoga uygulamaları, tai chi gibi çalışmalar olabilir. Bunun yanında, günlük hayatta da yaratabileceğiniz, sıcak ortamlar, doğada olmak, arkadaşlarla görüşmek, sıcak duş, sallanan sandalyede olmak, şarkı mırıldanmak vb. gibi düzenleyici kaynaklar, otonom sinir sistemimizi dengelememize yardımcı olabilir. Hangi kaynağı ne zaman ve nasıl kullanacağınızı içselleştirmek için mindfulness ve şefkat pratiklerini, kendimce çok önemli buluyorum. Çünkü bir ihtiyacın karşılanması için mindfulness farkındalığa, ihtiyaç duyan yönümüze de şefkatle yaklaşımı eklemek çok bilgece ve destekleyici bir yerden oluyor. Bu pratikler, benim işime yaradığı için sunuyorum.
Bir çok yararını ve oldukça etkili olduğunu kendi deneyimimden biliyorum. Ve size iyi gelip gelmeyeceğini sadece siz kendiniz deneyimlediğinizde bilebilirsiniz. Kesin bir yargıyla 'bu sana gelecek hemen yap'' demem pek doğru olmaz.
Yani, Polivagal Teori, davranışlarımızı anlamak ve ardından sinir sistemimizi düzenlemek için etkili bir araç sağlar. Kendimizi önce anlamak ardından bir başkasını da anlamaya zemin hazırlar. Başkalarını daha iyi anlamak da, bu teorinin günlük yaşamımızda uygulanabilirliğini keşfetmek, daha sağlıklı etkileşimler, bağlar kurmamıza katkıda bulunabilir.
Ve belki kolaylıkla ventral vagal alana geçişimizi sağlar.
Kaynaklarını çoğaltmak için ipuçları, esnek dayanıklılık ve sinir sistemini güçlendirme pratikleri için, bana yazabilirsin!
Kaynak: Hatha yoga, mindfulness ve şefkat eğitim notlarından yorumlamalar